Işık hızından çok fazlası mümkünmü? Olabilir sanırım

Işık hızından çok fazlası mümkünmü? neden olmasın?

IŞIK HIZINI AŞMAK ZORUNDAYIZ

Işık hızı aşılmak zorunda:şık hızı aşılmazsa ıdeğil samanyolu galaksisini tanımak,kendi Güneş sistemimizde hapsolmuş olarak yaşarız. Samanyolu gök adamızı  ışık hızı ile bir uçtan diğer uca yüzbin yılda gidebiliyoruz.Bize ışık hızı ile gidersek 13 milyar yılda ulaşabileceğimiz galaksiler var. Atom ve atom altı parçacıklarda ki yapılanma ve güçler  kuantum fiziği  ile açıklanabiliyor.Kuantum fiziğinde yine bir parçacık olan fotonların bir biçimde ışık hızını aşamayacağını söylemek mümkünmü?Pulsar ve kuasarların ürettiği  neredeyse sonsuz güçteki  enerji ile madde ve 'limitli ışık hızı ' hız olgusu nasıl geçerli olabilir?Karadelikler,karanlık enerji ve karanlık madde anlaşıldığında fizik yeniden yazılabilir. Daha yüz yıl önceside "ses hızı"aşılamaz  deniyordu.

Makroskobik Evrende  klasik fizik kanunları geçerli. Evrenin büyük çoğunluğunu oluşturan ve göremediğimiz karanlık madde ile karanlık enerji bildiğimiz fizik kanunlarına bağlı olmayabilir.O zaman "ışık hızından büyük hız olamaz "kuramı tartışmaya açılır. Karadelik adı verilen yıldızlarda ışık hızı ve diğer fizik kuralları bir bilinmezdir.

Einstein ve e=mc2

e=mc2.Einteinin bu  Dünyaca formülünü ,bilmeyen yok. Benim aklıma takılan ise C2 = e/m olmalı. Basit bir matematik işlemi yani ışık hızının karesi kadar bir hız matematiksel olarak mümkün;bilinen fizik ile şimdilik mümkün olmayabilir.Bu formüle göre enerji(e)okadar fazla ,neredeyse sonsuz büyüklükte olmalıki,kütleye(m)bölünmesiyle ışık hızının karesi oranında yani saniyede 90000000000 km lik hıza ulaşlılabilmeli. Pulsar ve Kuasar ışımalarındaki büyük enerji bunlardan bazıları olabilir. İki karadelik çarpışmasından doğacak sınır ötesi enerji her şeyi yapabilir.

                                           

    Sıfır noktasının sağı ve solundaki rakamlar sonsuza kadar gider. Işık hızının aşılmasından sonra negatif kütle ve negatif enerjiye ve bilinmeyen negatif ışıklara ve hızlara  dönüşüm olabilir.Bu durumda ışık hızıda bilinmeyen bir formda belkide milyonlarca kat fazlasıyla aşılabilir. O zaman Evrenin her yerine hatta başka Evrenlere gitmek mümkün olabilir.     

Bilinen fizik kurallarına göre ışık hızı Evrensel bir sabit ve aşılamaz. Evrendeki tüm enerji -ışık hızı ,karanlık madde ,karanlık Enerji ,süper karadelik yıldızları içindeki fizik kuraları nelerdir bilinmiyor. Işık hızına yaklaşabilmek yada aşabilmek için sonsuz sonsuz Enerj gerekmekte,kütle artmakta ve uzunluk azalmakta hatta zaman kısalmakta. Artı ve Eksi sıfır noktası olabilir ,Bu limite yada sabite varıldığında Zıt yönde Negatif ve pozitif yüklü maddeler ,kütleler ve bunlar arasında bir Enerji dönüşümü olabilir.Hatta zıt yönlü ve yüklü ikili Evrenlerde oluşabilir.

                                                    

                                                       

                          İki karadelik çarpışması.Açığa çıkan sınırsız sayılabilecek enerji ve diğer 

                          oluşumlar,ışık hızından kat be kat fazla olabilir.Hatta yeni bir Evren bile doğabilir.

Einsteine göre madde ve enerji aynı şey. Günümüz fiziğinin açıklayamadığı ve Evrenin hızla genişlemesini sağlayan karanlık enerji belkide bu hıza ulaşmak için kaynaktır.Karanlık madde ve enerjiden de yararlanma olasıdır.Bir süpernova patlamasında güneşin toplam enerjinin milyonlarca katı enerji anında açığa çıkıyor .Bu enerjilerı kullanabilecek teknoloji ve ilerleme olamaz diyemeyiz.Hayal bile edemeyeceğimizçok buluşlar olacak.Son yüz yıldaki teknolojik ilerleme baş döndürücü şekilde devam edecek olmalı.

(Evrenin sadece yüzde beşi görünen maddelerden yani galaksiler ,yıldızlar ve gezegenler ve diğerleri yüzde beşi meydana getirmekte.Diğer kısmını karanlık madde oluşturmakta.

e=mc2 ise C= e/m olmalı.Son derece büyük olan enerjinin  kaynağı ,karadelikler karanlık enerji ,pulsarlar.kuasarlar nötron yıldızı çarpışmaları yada bilinmeyen daha büyük-sınırsız  enerji kaynakları  olabilir.  Kuasar ve pulsarlar ışıldayan karanlık madde olarak kabul ediliyor.O kadar parlaklar ve  o kadar enerji yayıyorlar ki güneş sistemimizin büyüklüğünde olmasına rağmen samanyolu galaksisinin 10 veya 100 katı kadar enerji yayabiliyor.Bildiğimiz fizik kanunları ve 'e=mc2' buralarda farklı ve bilinmeyen fizik kanunlarına göre değişebilir sanıyorum.

                                 Pulsar ışıması

           Pulsarlar dönen nötron yıldızları olarak tanımlanabir. . Manyetik kutuplarından uzaya doğru parçacık atımları yapan bu yıldızlar, kendi etraflarında çok yüksek hızlarla dönerler.  Bu ışımaların  neden iki zıt yönde oluşması bir raslantı değil bir kural olmalı.(Bak Engin Sayın 'İkililik kanunu')                                                         



                                   

 Kuasar’lar ışığın hemen her dalga boyunda olduğu gibi, radyo dalga boyunda da çok güçlü ışıma yayarlar. ve yaydıkları bu enerji o kadar büyüktür ki yaydığı enerji, dev bir galaksideki yıldızların yaydığı toplam enerjiden daha fazla olabilir.Kuasarların boyutları çok küçük fakat içindeki karadelik nedeniyle kütlesi inanılmaz derece yoğundur. Birde çok büyük bir karadelik  bütün olarak patlarsa oluşan enerji ne fizik nede matematik kuralı tanımaz sanırım              

 Karanlık madde veya enerji henüz bulunamadı ancak kütle çekim etkisi nedeniyle varlığı biliniyor.Bir görünmezlik sırrı olmalı.Karanlık enerjinin kaynağı karanlık madde olabilir.Yani bildiğimiz madde gibi birbirlerine dönüşebiliyor olmalılar.Evrenin yapılanması Atomun yapısından yada güneş sistemi ve galaksi yapılanmasından fazla  farkı olmayabilir.Evrenin bir noktadan daha küçük bir alana sıkışmış tekillikten BING_BANG patlamasıyla oluştuğu pek inandırıcı değil.Her şey gibi Evrende kendi oluşturacak madde,anti madde,enerji,karanlık enerji  ve belirlenemeyen  maddeden oluşmuş olmalı.Güneşin yada bir galaksinin oluşumuna benzer olaylar olmalı E.Sayın Ekim 2019 

Microsoft BİNG ışık hızı ile ilgili yanıtı

"Işık hızına yaklaştıkça neler oluyor, çok ilginç bir soru. Işık hızı, evrendeki bütün madde ve bilgilerin hareket edebileceği maksimum hızdır. Işık hızına yaklaştıkça, zaman ve uzay değişir. Özel görelilik teorisine göre, ışık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlar, uzunluk kısalır ve kütle artar. Bu etkiler, sadece ışık hızına yakın hareket eden cisimler için geçerlidir. Dışarıdan bakan bir gözlemci, ışık hızına yakın hareket eden bir cismin zamanının yavaşladığını, boyunun kısaldığını ve kütlesinin arttığını görür. Ancak cismin içinde bulunan biri, kendisi için her şeyin normal olduğunu düşünür. Bu paradoksal durum, görelilik teorisinin en ilginç sonuçlarından biridir.

Işık hızına yaklaştığımızda neler yapabiliriz diye sorarsanız, cevap çok fazla şey değil. Çünkü ışık hızına tam olarak ulaşmak mümkün değildir. Işık hızına ulaşmak için sonsuz enerjiye ihtiyaç vardır ve bu da fiziksel olarak imkansızdır. Ayrıca ışık hızına yaklaştıkça kütle arttığı için, cisimlerin ivmelenmesi de zorlaşır. Bu nedenle, ışık hızına çok yakın bir hıza ulaşmak bile çok zor ve pahalıdır.

Işık hızına yaklaştığımızda neler görebiliriz diye sorarsanız, cevap daha ilginç olabilir. Işık hızına yaklaştıkça, ışığın frekansı değişir. Bu etkiye Doppler kayması denir. Işığın kaynağına doğru hareket eden bir cisim, ışığı daha yüksek frekansta görür. Bu da renklerin maviye kaymasına neden olur. Işığın kaynağından uzaklaşan bir cisim ise, ışığı daha düşük frekansta görür. Bu da renklerin kırmızıya kaymasına neden olur. Bu etki, astronomide uzak yıldızların ve galaksilerin hareketlerini ölçmek için kullanılır.

Işık hızına yaklaştığımızda geçmişi veya geleceği görebilir miyiz diye sorarsanız, cevap hayır ve evet. Geçmişi görmek için ışık hızından daha hızlı hareket etmemiz gerekir ki bu mümkün değildir. Geleceği görmek için ise ışık hızına yakın bir hızda uzun süre yolculuk etmemiz gerekir ki bu da çok zordur. Ancak teorik olarak mümkündür. Çünkü zaman yavaşladığı için, yolculuk yapan kişi için daha az zaman geçerken, dışarıda kalanlar için daha çok zaman geçer. Bu da yolculuk yapan kişinin geleceğe gitmesi anlamına gelir.

Işık hızına yaklaştığımızda neler hissederiz diye sorarsanız, cevap hiçbir şey. Çünkü hissettiğimiz şeyler ivme ile ilgilidir, sabit bir hız ile değil. Eğer sabit bir hızda hareket ediyorsak, kendimizi durağanmış gibi hissederiz. Ancak ivmeleniyorsak, yani hızımız değişiyorsa, kendimizi itilmiş veya çekilmiş gibi hissederiz. Ivmelenmek için ise enerji harcamamız gerekir ve bu da bizi yorar.

Işık hızına yaklaştığımızda neler yapamayız diye sorarsanız, cevap çok fazla şey. Çünkü ışık hızına yaklaştıkça, fizik kuralları değişir ve bizim alışık olduğumuz dünyadan çok farklı bir dünyaya gireriz. Bu dünyada, zaman ve uzay görecelidir, kütlenin enerjiye dönüşmesi mümkündür, kara delikler ve solucan delikleri gibi garip fenomenler vardır. Bu dünyayı tam olarak anlamak için ise çok iyi bir matematik ve fizik bilgisine ihtiyaç vardır.

Işık hızına yaklaştığımızda neler öğrenebiliriz diye sorarsanız, cevap çok fazla şey. Çünkü ışık hızına yaklaştıkça, evrenin sırlarını keşfetme şansımız artar. Evrenin nasıl oluştuğunu, nasıl genişlediğini, nasıl sona ereceğini, nelerden oluştuğunu, neleri sakladığını öğrenebiliriz. Bu da bize hem bilimsel hem de felsefi açıdan yeni bakış açıları kazandırabilir."

https://mesonstars.com/space/it-is-beHiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı olmadığına inanılıyor. Ve eğer bir ışık kaynağı aynı anda farklı yönlerde iki foton yayarsa, her bir fotonun diğer fotona göre hızı ne olacaktır?23,11. 2023

STR (görecelik teorisi)hipotezlerinden biri şöyle diyor: Tüm eylemsiz referans çerçevelerinde, ışık kaynağının ne kadar hızlı veya hızlı hareket ettiğine bakılmaksızın ışığın hızı her yerde aynıdır. Burada basit bir soru soralım. Fotonun bağıl hızı nedir? Açıkçası sıfıra eşit olması gerekiyor. Sonuçta referans çerçevesi "fotona sabitlenmiştir." Ancak bu, varsayımla çelişiyor. Eylemsiz bir çerçevede ışığın hızı sıfır olamaz. Olası tek sonuç, fotonların hareketsiz (aslında keyfi) bir koordinat sistemine atanamayacağıdır. Yani kendisinin, başka bir fotonun veya bir arabanın hızını bir fotona kıyasla ölçmek imkansızdır; hiç hızı yok. Bu yasak tuhaf görünüyor ama bunun nedeni, günlük yaşamda ışık hızıyla ilgilenmememiz. Evrenin, zeki primatların "Bir taşı hedefine çarpacak şekilde nasıl fırlatırım?" gibi sorularla şekillenen fiziksel sezgilerine uymaya ihtiyacı yoktur.(meson stars tan alınmıştır)