24 Temmuz 2025 Perşembe

Azman bir karadelik limit büyüklüğe ulaştığında süpernova benzeri bir patlama ile Evren içinde yeni bir Evren oluşturabilir.İkili asimetrik zıt yönlü Evrenler ve ortalarında süper limit yoğunlukta çok özel bir "çekirdek karadelik"olabilir.


Azman bir karadelik limit büyüklüğe ulaştığında  süpernova benzeri bir patlama ile Evren içinde yeni bir Evren oluşturabilir




                                                     

                                   Zıt yönlü hafif asimetrik ikili Evrenler(11.10.2025 Microsoft copilot yapay zeka tarafından çizdirildi) Ortadaki karadelik fakat mümkün olan  en yoğun ve en kütleli bir bir karadelik cinsi


 İkili asimetrik zıt yönlü Evrenler ve ortalarında süper limit yoğunlukta çok özel bir "çekirdek karadelik"olabilir.

Azman karadeliklerin daha da azmanı bulundu. Bu karadelik ve benzerleri potansiyel yeni bir Evren yaratıcısı olabilir

Webb Uzay Teleskobu, erken evrenin mevcut modellerine uymayan, zamanın sınırında gizemli bir galaksi tespit etti

 Gökbilimciler, erken evrenden daha önce görünmez olan yeni bir "hafif" galaksi sınıfı keşfettiler.   


                                                

                                       Blackhole@constrictivizim, Butterfly nebula.(kelebek Nebula) Güneş benzeri bir yıldızın yakıtını tüketip gaz kabuğunu fırlatmasıyla oluşan göz kamaştırıcı bir gezegenimsi bulutsu olan Kelebek Bulutsusu'nun, diğer adıyla NGC 6302'nin kozmik balesine dalın. Akrep Takımyıldızı'nda, 3.400 ışık yılı uzaklıkta bulunan bu bulutsu, iyonize gazlarla ışıldayan, uhrevi kelebek kanatları gibi açılıyor. Merkezinde, yıldızın ultra yoğun kalıntısı olan kavurucu bir beyaz cüce titreşiyor ve sahneyi şiddetli UV radyasyonuyla dolduruyor. Güzelliğinin ötesinde, evrenin büyük döngüsünde yıldızların doğumunun, ölümünün ve yeniden doğuşunun canlı bir anlık görüntüsü!


Evrenimizde doğada gördüğümüz yapılanmalara benzer oluşumlar var.Spiral  galaksilerin kollarındaki altın orana benzer dizilim ,Ayçiçeği ve salyongozlarda da var.Resimdeki" kelebek nebula bir" bir  yıldızın kalıntısıdır ve tam ortada bir beyaz cüce var ve "zıt yönlü ikili hafif asimetrik" oluşmuş.

Kara deliklerde bir yıldızdır. Maksimum limit büyüklüğe ulaşmış bir azman bir karadelik süper novalardaki gibi patlayıp çökerse ,kelebek nebulaya benzer ikiz Evrenler oluşturabilir.İkiz evrenler tam simetrik olmamalıdır ve tam ortalarında nebuladaki beyaz cüceye benzer fakat milyarlarca kat daha yoğun ve hatta nötron yıldızlarında,karadeliklerden de  daha yoğun   " çok özel bir çekirdek karadelik" olabilir. Bir başka deyişle patlayan karadeliğin kendisinden de yoğun limit sınırları aşan yoğunlukta bir küçük karadelik türü olmalı.Aşağıdaki 3.resim ikiz asimetrik Evrenler çizilmeye çalışılmıştır)

Zıt yönlü azman iki karadelik çarpışması da yeni bir Evren veya ikiz evrenler oluşturabilir.İkiz evrenlerin tam başlangıç noktalarında ,her iki Evrene ait fizik kurallarını zorlayan yoğunlukta "Çekirdek karadelik nüvesi" olmalı.


                        

                                                          Black Hole @konstructivizm    Eylül 7,2025    

James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanan gökbilimciler, erken evrenden daha önce görünmez olan yeni bir "hafif" galaksi sınıfı keşfettiler. Bu "ateşböceği" galaksileri, aynı dönemde bulunan diğer galaksilerden önemli ölçüde daha küçük kütleli ve çok daha sönük. Işıkları çok zayıf olduğu için daha önce tespit edilemiyorlardı. Bu galaksilerin keşfi, erken evrenin gerçekte nasıl bir yer olduğuna dair daha eksiksiz bir resim sunarak, evrenin yalnızca birkaç büyük ve parlak galaksiyle değil, aynı zamanda çok çeşitli boyutlarda galaksilerle dolu olduğunu gösteriyor. Bu bulgu, galaktik evrim anlayışımız için önemli sonuçlar doğuruyor ve bu küçük galaksilerin, bugün gördüğümüz dev galaksileri oluşturmak için bir araya gelen yapı taşları olabileceğini öne sürüyor.Black Hole@konstructivizm 7 Eylül,2025

James webb bilinmeyenleri ve Evrenin oluşumunu göstermeye ve bulmaya devam edecek...

                                                           


                 ShiningScience.13 Ağustos 2025

S5 0014+81, Güneş sistemimizin tamamına kıyasla bilinen en büyük süper kütleli kara delik    

Azman karadeliklerin daha da azmanı bulundu. Bu tür karadelik ve benzerleri potansiyel yeni bir Evren yaratıcısı olabilir.Limit büyüklüğe ulaşmış bir azman karadelik daha fazla büyüyemez ve enerjisini boşaltamazsa,bir yıldızın  içine  çökmesiyle oluşan süpernovalardaki gibi dev patlamanın milyarlarca kat fazlası bir patlama ile Evren içinde yeni bir Evren oluşturabilir.Birbirlerine göre  zıt yönde dönen ve birleşme yerine çarpışan dev karadelikler de yeni bir evren yaratıcısı olmalı.

 Dev bir karadelik içinde yaşadığımıza öne süren James webb  bulgularına dayanan görüşler var...


                                                            


                      İkili asimetrik zıt yönlü  Evrenler ve ortalarında süper limit yoğunlukta çok özel bir çekirdek karadelik. Evrenler  karadelik çevresinde  dönüyor olabilir.


Doğada ve Evrenimizde oldukça fazla "ikili oluşumlar " gözlemleniyor.Ben bu olguyu "ZIT YÖNLÜ ASİMETRİK İKİLİLİK KANUNU"olarak  ileri sürüyorum.Evrenimizinde bir ikizi  olabilir.Evrendeki hemen hemen herşey ,kendi etrafında ve yıldızının ,galaksisinin etrafında dönüyor.Evrenimizde bir ikizi olabilir. ikiz Evrenler tam simetrik değildir ve inanılmaz büyüklükte  bir karadelik çevresinde  dönüyor olabilir. Big-bang iki zıt yönlü azman karadeliğin çarpışıp birleşmesiyle oluştuysa,oluşan ikiz yeni Evrenlerin Erken ilk  başlangıç dönemleri gözlemlenemez sanırım çünkü ışık yoktur ve  inanılmaz büyüklükte Enerji ve materyel vardır ve yeni Evrenlerin oluşumu için yeterli  olmalı.Sonsuz dereceye yakın büyüklükteki bir Enerjinin olduğu yerde ışık hızı limiti dahil biline fizik kanunları geçersiz olmalı. Erken Evrende ,Bıg-BANG ten sonraki  0-500 milyon sonrası bu gözlemle zorluğu bu nedenlerden biri olabilir.                  


                                            

                                                       Olası en büyük karadelik

Astronomlar, Dünya’dan 5,6 milyar ışık yılı uzaklıktaki Kozmik At Nalı Galaksisi’nde Güneş’in kütlesinin 36 milyar katına sahip dev bir kara delik keşfetti. Bilim insanlarına göre bu kozmik dev, evrendeki kara delik boyutlarının teorik sınırlarını zorluyor.

EVREN ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRECEK BİR KEŞİF

Bilim insanları, bu büyüklükteki bir kara deliğin evrenin oluşumu ve galaksilerin evrimi hakkındaki mevcut teorileri yeniden şekillendirebileceğini vurguluyor. Keşif, kara deliklerin ne kadar büyük olabileceği konusundaki bilimsel sınırları sorgulatırken, evrenin derinliklerine dair yeni sorular ortaya çıkarıyor.(haberler 10 ağustos 2025.)

Karadelik büyüklüğünün üst sınırı ve bir limit büyüklüğü olmalı. Limit sınır aşıldığında oluşacak patlama(big-bang)veya zıt yönlü bir başka büyük karadelikle çarpışma olduğunda açığa çıkan enerji ve materyal yeni bir Evren oluşturabilir sanırım.

                                


Webb Uzay Teleskobu, erken evrenin mevcut modellerine uymayan, zamanın sınırında gizemli bir galaksi tespit etti.25 temmuz 2025(Webb Space Telescope has spotted a mysterious galaxy at the edge of time that doesn't fit any current model of early universe.).Evrenin oluşumu ile bilgilerimizin yanıltıcı olduğunu yıllar öncesi defalarca yazmıştı

                                             

                                                           

          Evrenin ilk bir milyar yılında parlayan yüzlerce nesne, kara deliklerin gücüyle çalışan parlayan gaz topları olabilir. NASA; ESA; CSA; STScI; Dale Kocevski/Colby College  .Temmuz 30,2025  Science adviser

 Gökbilimciler, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST) uzay gözlemevinin 3 yıl önce erken evreni gözlemlemeye başlamasından bu yana kafalarını kurcalayan soruya bir cevap bulmaya yaklaşıyor olabilirler: Tüm bu küçük kırmızı noktalar nedir? Her zaman kırmızımsı bir tona sahip olan bu yüzlerce ışık noktası, daha önce gördükleri hiçbir şeye benzemiyor.

JWST herhangi bir şekli ayırt edemediği için, küçük olmaları gerekiyordu; Samanyolu'nun çapının en fazla %2'si kadar. Bu kadar parlak ve böylesine küçük bir alana sıkışmış bir galaksi, sürekli birbirleriyle çarpışacak kadar çok yıldızla dolu olurdu. Belki de bunlar, yakınlardaki maddeleri mideye indiren ve besinleri tüketilirken parlak bir şekilde parlamasına neden olan süper kütleli kara deliklerdir. Ancak bu tür aktif kara delikler her zaman X ışınlarında parlak bir şekilde parlar ve küçük kırmızı noktalar hiçbir şey üretmez. Üstelik aktif kara delikler kırmızı değil... ama tozla örtülü olsalardı, yani X-ışınlarını ve morötesi ışığı emip daha uzun, daha kırmızı dalga boylarında tekrar yayabilselerdi kırmızı olabilirlerdi. Ancak JWST'nin orta kızılötesi cihazı ve yer tabanlı radyo teleskopları kullanılarak yapılan son gözlemler bunu da çürüttü: küçük kırmızı noktalardan uzun dalga boyu emisyonları yok.

Bilinen tüm açıklamaları tüketen gökbilimciler, yeni bir şey uydurmak zorunda kalıyor. En iyi tahminleri, noktaların, merkezinde aktif bir kara delik bulunan, güneş sistemimizden daha büyük bir yıldız gibi, sıcak ve yoğun gazdan oluşan dev toplar olduğu yönünde. Bu dev, nükleer füzyonla güçlenmek yerine, yıldızı içeriden yerken kara deliğin etrafından yayılan radyasyonla çalışıyor.

Gökbilimciler şimdi gökyüzünü (ve arşivleri) Dünya'ya daha yakın küçük kırmızı noktalar için tarıyor, böylece teleskoplar bu ilginç nesneleri daha iyi inceleyebiliyor. Astrofizikçi Jenny Greene, gizemi çözmeye çalışmanın "kariyerim boyunca yaşadığım en eğlenceli şey" olduğunu söylüyor. "Science adviser       

    

Resimdeki küçük kırmızı noktalar büyük patlamadan etkilenmeyen eski Evrendeki karadeliklerden kalanlar olabilir ve yeni evreni veya Evrenimizi inşa etmeye başlamışlar sanırım.Çoklu Evrenler olasılığını destekler nitelikte gibi.E.S

----------------------------------------------------------------------------------------------------


"Evrenin uzak bir noktasında sıra dışı bir galaksinin merkezinde yeni oluşmuş süper kütleli bir kara delik keşfedildi. Bu bulgu, kara deliklerin erken evrende nasıl bu kadar hızlı oluştuğuna dair mevcut teorilere yeni bir bakış sunuyor.



Bilim insanları, iki galaksinin çarpışmasıyla oluşan ve “Sonsuzluk Galaksisi” adı verilen sıra dışı bir yapının tam merkezinde yeni doğmuş bir süper kütleli kara delik keşfetti. Bu çarpıcı bulgu, evrenin erken dönemlerindeki kara delik oluşum süreçlerine dair mevcut teorileri sorgulatacak nitelikte.

Yale Üniversitesi’nden Prof. Pieter van Dokkum liderliğindeki araştırma ekibi, evrenin uzak bir köşesinde yer alan bu galaksideki gözlemleriyle dikkat çekti. Van Dokkum, “Bu, elimizdeki en güçlü kanıt” diyerek keşfin önemine dikkat çekerken, kara deliğin doğrudan gözlemlenmiş olabileceğini belirtti.

Söz konusu galaksi, iki ayrı disk galaksinin çarpışmasıyla oluşmuş ve bu birleşme sonucunda sonsuzluk sembolünü andıran benzersiz bir şekil kazanmış durumda. Ancak bilim insanlarını asıl şaşırtan, bu yapının tam ortasında, iki galaktik çekirdeğin dışında yer alan süper kütleli bir kara deliğin bulunması. Bu olağandışı konumlanma, mevcut kara delik modellerine meydan okuyan bir durumu işaret ediyor.

Keşif, NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu öncülüğünde yürütülen COSMOS-Web araştırması sırasında elde edilen yüksek çözünürlüklü görüntüler sayesinde mümkün oldu. Ayrıca W. M. Keck Gözlemevi, Chandra X-ışını Gözlemevi ve Ulusal Radyo Astronomi Gözlemevi'ne ait arşiv verileri de analiz sürecine katkı sağladı.

Bilim insanları, keşfedilen kara deliğin yaklaşık 1 milyon Güneş kütlesine eşdeğer olduğunu, bunun da Dünya’nın 300 milyar katı bir kütleye denk geldiğini belirtiyor.

Bu olağanüstü gözlemevrenin ilk dönemlerinde süper kütleli kara deliklerin nasıl bu kadar kısa sürede oluşabildiğine dair soruları yeniden gündeme getiriyor. Bilim camiasında bu konuda öne çıkan iki temel teori bulunuyor:

Hafif tohum teorisi: Bu modele göre kara delikler, yıldızların çökmesiyle oluşan küçük yapılar olarak başlar ve zaman içinde birleşerek büyürler. Ancak bu sürecin uzun zaman aldığı düşünülüyor.

Ağır tohum teorisi: Bu teori ise bazı dev gaz bulutlarının doğrudan çökerek çok büyük kara deliklere dönüştüğünü savunuyor. Bu model, hızlı büyüme için daha uygun bir açıklama sunuyor.
Yeni keşif, bu iki teoriye dair ipuçları barındırırken, kara deliklerin evrimsel sürecine dair ezberleri bozacak yeni araştırmaların da kapısını aralıyor."24 temmuz 2025  haberler.

Üçüncü bir teorim var;karadelikler büyük parlama öncesinded de oradaydılar.Büyük olan karadelikler Bing-Bang ten etkilenmemiş ve yeni  oluşan Evren içinde kalarak galaksileri meydana getirmiş olmalı

 

Etiketler:

19 Temmuz 2025 Cumartesi

James Webb'in çığır açan verileri, kozmos anlayışımızda büyük bir boşluk olduğunu doğruluyor ve bilinmeyen fiziğin varlığını ortaya koyuyor.

  James Webb'in çığır açan verileri, kozmos anlayışımızda büyük bir boşluk olduğunu doğruluyor ve bilinmeyen fiziğin varlığını ortaya koyuyor. Zıt yönlü ve yüklü hafif asimetrik ikililik bir doğa ve Evren kanunu"olmalı.



                                                   

              James Webb teleskobu evreni anlamamızda ciddi bir sorun olduğunu doğruluyor.

Kozmolojinin kalbindeki büyük bir gizem daha da derinleşti. NASA'nın James Webb ve Hubble uzay teleskopları, ortak bir çalışmayla, evrenin genişleme hızındaki kafa karıştırıcı bir tutarsızlığı, yani Hubble Gerilimi'ni doğruladı.

Erken evrenden gelen kozmik mikrodalga arka planına dayanan bir yöntem daha yavaş bir genişleme öngörürken, günümüzdeki yıldızların ve galaksilerin doğrudan gözlemlerine dayanan başka bir yöntem çok daha hızlı bir oran ortaya koyuyor.

En önemlisi, 130 milyon ışık yılı uzaklıktaki galaksilerde 1.000'den fazla Cepheid yıldızının yeni gözlemleri, bu tutarsızlığın hatalı ölçümlerden değil, evren modellerimizdeki gerçek bir tutarsızlıktan kaynaklandığını doğruluyor.

Bu kozmik bilmece, fiziğin temel bir yönünü sorguluyor: Kozmosu yöneten kuralların zaman içinde sabit kalması gerektiği. Hubble Gerilimi gözlemsel hatayla açıklanamıyorsa, karanlık enerjideki değişimler, yeni madde formları veya hatta Einstein'ın yerçekimi teorisinde değişiklikler gibi tamamen yeni bir fiziğe ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyor olabilir. Şimdilik bilim insanları derin bir çıkarımla boğuşuyor: Evren, anladığımızı sandığımız kurallara göre hareket etmiyor olabilir.

Kaynak: Riess, A.G. ve ark. (2024). "Hubble Uzay Teleskobu ve James Webb Uzay Teleskobu'ndan Hassas Bir Hubble Sabiti Ölçümü." Astrophysical Journal Letters.


                                                           


                                              Süper azman karadelik oluşumu.

Bu resim Evren içinde evrenlerin şematik bir resmide olabilir sanıyorum. Halkaların tam ortasından bir çizgi çizdiğimizde;zıt yönlü ,asimetrik ikili  Evrenler modeli oluşturabilir.

"Zıt yönlü ve yüklü hafif asimetrik ikililik bir doğa ve Evren kanunu" olabilir

Çoklu Evrenler ,Evrenin oluşumu ve ışık hızı ile ilgili aşağıdaki makalelerde hep bilinmeyen bir fizik kanunları olabileceğini savunmuştum. Bilinmeyen fizik ve Evren içinde evrenler oluşumunun en önemli

oyuncusu devasa karadelikler olmalı.Karadeliklerin defalarca  birleşmesiyle  oluşmuş limit kütlesel büyüklük  sınırına ulaşmış  azman karadeliklerin patlaması veya zıt yönde dönen iki azman karadeliğin çarpışması ile yeni bir Evren oluşabilir kanısındayım.Işık hızı limitinin aşılmasında karadelikler rol alıyor olabilirler.



                            

İki beyaz cücenin çarpışmasıyla oluşan resimdeki  süpernova devasa boyutlara ulaşmış. Zıt yönlü ve yüklü asimetrik süper azman iki karadelik çarpışırsa ,yeni bir Evren için her türlü materyel veya Enerji ortaya çıkmış olmalıdır.Limit büyüklüğe ulaşmış dev bir karadelik süpernovada olduğu gibi içine çöküp patlarsa ,yeni bir Evren yaratacak enerji ve materyel ortaya çıkabilir.


                                                         

              Bilim İnsanları Erken Evrende "Aşırı Büyümüş" Bir Kara Delik Keşfetti(Black hole @konstructivizm) Temmuz 7,2025.

"Webb Uzay Teleskobu, Büyük Patlama'dan sadece 800 milyon yıl sonra, yaklaşık 400 milyon güneş kütlesine sahip bir kara delik keşfetti. Bu cisim, kütlesinin içinde bulunduğu galaksinin kütlesinin %40'ı olması bakımından benzersizdir. Buna karşılık, yerel Evren'deki kara delikler genellikle ev sahibi galaksilerinin kütlesinin %0,1'ini aşmaz.

Devasa boyutuna rağmen, kara delik çevresindeki gazı son derece düşük bir oranda, teorik maksimum değerden 100 kat daha düşük bir oranda tüketir ve esasen "uykuda" durumdadır.

Bilim insanları, bu tür kara deliklerin, Eddington sınırını geçici olarak aştıktan sonra uzun süreli bir dinlenme durumuna geçtikleri kısa süreli ultra hızlı büyümeler sonucunda oluştuğuna inanıyor.

Bu keşif, madde birikiminin istikrarlı bir süreç olduğunu varsayan standart modellere meydan okuyor."


Devasa karadeliğin büyük-patlamadan öncede orada olduğunu düşünüyorum. Büyük patlama etkisinden kendini korumuş ve Evrenimizin oluşumuna katkı sağlamaya başlamış olabilir.

 


Etiketler: ,

22 Mayıs 2025 Perşembe

Büyük patlamadan 280 ve 300 milyon yıl gibi kısa sürede nasıl gelişmiş galaksiler oluşabilir.Bilinen en uzak galaksi olan MoM-z14 ve JADES-GS-z14-0'da oksijen tespit edildi

 Büyük patlamadan 280 ve 300 milyon yıl gibi kısa sürede nasıl gelişmiş  galaksiler oluşabilir?Bilinen en uzak galaksi olan JADES-GS-z14-0'da oksijen tespit edildi.

Bilinen en uzak galaksi olan JADES-GS-z14-0'da oksijen tespit edildi. Dahası, big-bang ten 280 milyon yıl sonra oluşmuş MoM-z14 galaksisi gözlemlendi.

Büyük patlamadan280 ve  300 milyon yıl gibi kısa sürede nasıl gelişmiş bir galaksiler oluşabilir?

Bence yanıt çok basit;büyük patlama önceside orada olmalı.Büyük patlama iki azman ve son derece yoğun karadeliklerin çarpışmasıyla oluşabilir.Patlamadan etkilenmeyen veya kısmen etkilenen karadelikler ve galaksiler Evrenimizi meydana getirmiş olmalı sanıyorum.Eski  evren artık evrenimizin  komşusu olmuştur.Çoklu Evrenler olasılığı gittikçe artıyor gibi.Aşağıda erken evrende keşfedilen en yaşlı galaksilerle ilgili yayınlanan bulgular vardır.

                                                      

                                                MoM-z14  şimdilik  en yaşlı erken Evren galaksi. (Erika@ExploreCosmos_)

JWST, Büyük Patlama'dan sadece 280 milyon yıl sonraya tarihlenen MoM-z14 adlı şimdiye kadar gözlemlenen en uzak galaksiyi tanımladı. Bu keşif, erken evren anlayışımızın sınırlarını zorluyor ve mevcut galaksi oluşumu teorilerine meydan okuyor.

Rekor Kıran Mesafe: MoM-z14, z = 14,44'lük bir kırmızıya kayma sergiliyor ve Büyük Patlama'dan 290 milyon yıl sonra gözlemlenen ve 14,32'lik bir kırmızıya kaymaya sahip olan önceki rekor sahibi JADES-GS-z14-0'ı geride bırakıyor.

Beklenmeyen Parlaklık: Önceki beklentilerin aksine, JWST, z = 10'dan daha büyük kırmızıya kaymalara sahip şaşırtıcı sayıda parlak galaksiyi ortaya çıkardı ve bu tür parlak galaksilerin daha önce düşünülenden daha erken evrende daha yaygın olduğunu gösteriyor.

Yıldız Bileşimi: Spektroskopik analiz, MoM-z14'ün ışığının aktif bir galaktik çekirdekten ziyade ağırlıklı olarak yıldızlardan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Kimyasal bileşimi, özellikle azot-karbon oranı, Samanyolu'ndaki eski küresel kümelerinkine benzemektedir ve benzer oluşum ortamlarını düşündürmektedir.

Bu çığır açan keşif, yalnızca bilinen en eski galaksi için yeni bir ölçüt belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda evrenin bebeklik döneminde hüküm süren koşullar ve süreçler hakkında değerli içgörüler de sağlıyor.

 https://arxiv.org/pdf/2505.11263



                               


                                      Bilinen en uzak galakside oksijen keşfedildi

JADES-GS-z14-0  ,büyük patlamadan daha  yaşlı olabilir.Başka bir değişle,büyük patlama öncesinde de vardı ve büyük patlama sonrası oluşan Evrenimizin içinde kalmayı başarmış olmalı.Evrenimizden daha yaşlı ve daha önce oluşmuş bir karadeliğin meydana getirdiği galaksi olabilir.

 ESO( Güney Avrupa gözlem Evi) nin bulgularıyla erken evrende oldukça gelişmiş bir diğer galaksi olduğu kanıtlanmış gibi.



İki farklı gökbilimci ekibi, bilinen en uzak galaksi olan JADES-GS-z14-0'da oksijen tespit etti. İki ayrı çalışmada bildirilen keşif, Avrupa Güney Gözlemevi'nin (ESO) ortak olduğu Atacama Büyük Milimetre/milimetre altı Dizisi (ALMA) sayesinde mümkün oldu. Bu rekor kıran tespit, gökbilimcilerin erken Evren'de galaksilerin ne kadar hızlı oluştuğunu yeniden düşünmelerine neden oluyor.ESO (GÜNEY AVRUPA GÖZLEM EVİ)20 Mart 2025

Geçtiğimiz yıl keşfedilen JADES-GS-z14-0, şimdiye kadar bulunan en uzak doğrulanmış galaksidir: o kadar uzaktadır ki, ışığının bize ulaşması 13,4 milyar yıl sürdü, yani Evren'in 300 milyon yaşından küçük olduğu zamanki halini görüyoruz, yani şu anki yaşının yaklaşık %2'si. Şili'nin Atacama Çölü'ndeki bir teleskop dizisi olan ALMA ile yapılan yeni oksijen tespiti , galaksinin beklenenden çok daha kimyasal olarak olgun olduğunu gösteriyor.

Hollanda'daki Leiden Gözlemevi'nde doktora adayı ve şu anda The Astrophysical Journal'da yayımlanmak üzere kabul edilen Hollanda liderliğindeki çalışmanın baş yazarı olan Sander Schouws, " Bu, yalnızca bebek bekleyeceğiniz bir yerde bir ergen bulmak gibi ," diyor . " Sonuçlar, galaksinin çok hızlı bir şekilde oluştuğunu ve aynı zamanda hızla olgunlaştığını gösteriyor ve galaksilerin oluşumunun beklenenden çok daha hızlı gerçekleştiğine dair giderek artan kanıtlara bir yenisini ekliyor ." 

Galaksiler genellikle hayatlarına çoğunlukla hidrojen ve helyum gibi hafif elementlerden oluşan genç yıldızlarla başlarlar. Yıldızlar evrimleştikçe, öldükten sonra ev sahibi galaksilerine dağılan oksijen gibi daha ağır elementler yaratırlar. Araştırmacılar, 300 milyon yaşında olan Evrenin, ağır elementlerle olgunlaşmış galaksilere sahip olmak için hala çok genç olduğunu düşünmüşlerdi. Ancak, iki ALMA çalışması JADES-GS-z14-0'ın beklenenden yaklaşık 10 kat daha fazla ağır elemente sahip olduğunu gösteriyor.

İtalya'nın Pisa kentindeki Scuola Normale Superiore'den ve Astronomy & Astrophysics'te yayımlanmak üzere kabul edilen makalenin baş yazarı Stefano CarnianiBeklenmedik sonuçlar karşısında şaşkına döndüm çünkü galaksi evriminin ilk evrelerine dair yeni bir bakış açısı açtılar " diyor. " Bir galaksinin bebek Evren'de zaten olgunlaşmış olduğuna dair kanıtlar, galaksilerin ne zaman ve nasıl oluştuğuna dair soruları gündeme getiriyor ."

Etiketler:

19 Nisan 2025 Cumartesi

Transkripsiyonda timin yerine urasil kullanımı çok önemli ve gerekli olmalı.

   Transkripsiyonda timin yerine urasil kullanımı çok önemli ve gerekli olabilir.


                                               

Ökaryotlarda DNA hücre çekirdeğindedir ve dış zararlı etkenlerden korunur. Prokaryotlarda hücre sitoplazmasında bulunur. Timin-Urasil değişiminin nedenlerinden biri DNA'nın çekirdekte kalması ve orijinal yapısını koruması olabilir. Ayrıca urasil, başlangıç ​​ve bitiş kodonunun yapısında belirli bir konumda yer alarak protein sentezinde önemli bir rol oynar. Triptofan için özel kodon UGG'dir. İlk harfi U ve iki harfli purin (GG) ile benzersiz ve özel bir kodon yapısına sahiptir. UAA-UAG-UGA durdurma kodonlarıdır ve anti-kodonları yoktur. Durdurma kodonlarında purin ve pirimidin bazlarının lokalizasyonu dikkat çekicidir. Pirimidin olarak sadece urasil vardır ve durdurma kodonlarında her zaman ilk harf olarak bulunur ve diğer iki harf her zaman purindir. Eğer UAA-UAG-UGA durdurma kodonları antikodon olsaydı, AUU-AUC-ACU olmak zorunda kalırlardı. İlk harfi Adenin(A) olan bir anti-kodon yoktur. Durdurma kodonları, alışılmadık moleküler kodon dizisi nedeniyle ribozomlar ve tRNA tarafından tanınmayabilir ve bu nedenle protein sentezi sonlandırılabilir.


mRNA kodonlarındaki Adenin ve Urasil pozisyonları, moleküler tanıma mekanizmasında özel bir öneme sahip olabilir. 5-floro urasil (5FU) kanser tedavisinde kullanılır. Urasil ve 5-Fu pirimidin analoğudur. Bu gerçek, urasil'in kanser tedavisindeki bir diğer önemini de gösterebilir.



Etiketler:

14 Nisan 2025 Pazartesi

Zıt yönlü ve yüklü ikili ayna görüntüsü canlı yapılanması, DNA nın ve sol elli aminoasitlerin vucud yarılarında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi tam simetrik olmayan kiral(chiral) yapılaşması nedeniyle olmalıdır.




 İnsan vücudundaki organ ve hücrelerin bilateral homokiral konumları .(Bilateral homochiral positions of organs and cells in the human body.)


Zıt yönlü ve yüklü ikili ayna görüntüsü canlı yapılanması, DNA nın  ve sol elli aminoasitlerin vucud yarılarında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi tam simetrik olmayan kiral(chiral) yapılaşması nedeniyle olmalıdır.




Canlılardaki her şey Sağ-elli DNA ve Sol-elli proteinler tarafından yapılmıştır. Şekildeki kırmızı oklar, vücut bölümlerinin Sağ ve Sol yarısındaki organların yönünü sembolize eder. 
Sağ vucud yarısında tüm organlar sol yönlüdür. Sol vücut bölümünde ise Sağ -yönlü olmalıdır.
Sağ/Sol vücut bölümlerindeki tüm ikili organlar, tıpkı ellerimiz gibi homokiral asimetrik yapılar şeklindedir. Sağ/Sol vücut bölümlerinde birbirlerinin ayna görüntüsü olarak konumlanmışlardır fakat tam simetrik değildirler. Organların yönü ve konumu, bulundukları vücut bölümünün yönünün tersidir. Sağ böbrek Sol yönünü, Sol böbrek ise Sağ yönünü gösterir. Sağ/Sol vücut bölümlerindeki hücrelerin olası yönü de bu şekilde gösterilmiştir. Sağ beyin vücudun Sol yarısını, Sol beyin ise diğer yarısını kontrol eder. Bu konum düzeni, Sağ/Sol beyinler arasında bir polarite farkı yaratabilir ve beynin işlevini kolaylaştırabilir. 
Sağ/sol vücut kısımlarındaki tüm genlerin ve L-amino asitlerin ters ayna görüntüsünde konumlanmış olması, birbirinin ayna görüntüsü şeklinde homokiral asimetrik bir vücut yapısı oluşmasını sağlar.. Çift yönlü zıt homokiral asimerik ikili yapı, gelişmiş yaşamın temel bir kuralı olabilir.


Everything in living things is made up of right-handed DNA and left-handed proteins. The red arrows in the figure symbolize the orientation of the organs on the right and left halves of the body.
In the right half, all organs are Left-handed. In the Left half, they must be Right-handed.
(All paired organs in the Right/Left body halves are homochiral asymmetric structures, just like our hands. They are positioned as mirror images of each other on the Right/Left body halves, but they are not perfectly symmetrical. The orientation and position of the organs is opposite to the orientation of the body halves they are located in. The Right kidney points to the left, and the Left kidney points to the right. The possible orientation of the cells in the Right/left body halves is also shown in this figure. The Right brain controls the left half of the body, while the Left brain controls the other half. This positional arrangement can create a polarity difference between the right and left brain halves and facilitate brain function.
The mirror image orientation of all genes and L-amino acids in the Right/Left body parts creates a homochiral asymmetric body structure that is a mirror image of each other. The bilaterally opposite homochiral asymmetric binary structure may be a fundamental rule of advanced life.)





 

13 Nisan 2025 Pazar

Canlılarda Sağ- sol hafif asimetrik ve zıt yönlü ikili vucud yarıları birleşik yapılanma oluşumu;DNA,genler ve sol elli aminoasitlerin vucud yarılarında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi yerleşimi nedeniyle olulmalıdır.


Canlılarda Sağ- sol hafif asimetrik ve zıt yönlü ikili vucud yarıları birleşik yapılanma oluşumu;DNA,genler ve sol elli aminoasitlerin vucud yarılarında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi yerleşimi nedeniyle olulmalıdır. Canlılarda Sağ- sol hafif asimetrik ve zıt yönlü ikili vucud yarıları birleşik yapılanma oluşumu;DNA,genler ve sol elli aminoasitlerin vucud yarılarında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi yerleşimi nedeniyle oluşmalıdır.​ 


Sağ ve sol vücut kısımlarındaki hücrelerde R-elli DNA ve L-elli amino asitlerin pozisyonları ve yönelimleri hakkında farklı bir bakış açısı ve  canlıların sağ -sol vucut yarıları asimetrik yapılanması



                                         

  Üç resimde aynı kişinindir.Ortadaki normal görünümdür.Diğer iki resim,yüz sol-sol ve sağ-sağ yarıları birleştirilerek yapılmıştır.Sol ve sağ yüzlerimiz sanki başka kişilerinmiş gibi farklıdır.Sadece genlerin dominant veya resesif olmasıyla bu asimetri açıklanamaz.Başka mekanizmalar olmalıdır.Vucudun sağ ve sol yarısındaki aynı genlerin farklı gen ekspresyonu bu tür bir asimetrik yapılanmayı açıklayabilir.Hayvanların ve insanların sağ ve sol vucud yarıları benzerdir fakat asimetriktir.

                                                                              


Sağ-sol yarı vucut  asimerisi resimdeki kedide çarpıcı şekilde belirgindir.Tüm kedilerde ve gelişmiş canlılarda  aynı derece asimetri yoktur fakat hepsinin sağ ve sol vucut yarıları belirli ölçüde asimetriktir.Zıt yönlü ve yüklü ikili ayna görüntüsü canlı yapılanması, DNA nın  ve sol elli aminoasitlerin vucud yarılarında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi tam simetrik olmayan kiral(chiral) yapılaşması nedeniyle olmalıdır.

                                                                                           

Resimdeki kedide çok ilginç bir başka dış görünüm var.İnsan beyninin sağ yarısı vucudun sol yarım tarafını yönetir.Sol yarısı ise sağ vucud yarısını yönetir.Gelişmiş canlıların elektro-kimyasal fonksiyonları yapabilmesi için bu tür yapılanma gerekli olmalı.Kedinin fenotipi aynı genlerin sağ-sol yarı vucud asimetrisini hemde fonksiyonel farklılığı belirtiyor.Ayrıca İnsan vucudunun  ve diğer canlıların sağ ve sol vucud yarılarında zıt yönde bir polarite farkı olabileceğini işaret ediyor

                                                                


Kedinin sağ ve sol vucud yarıları tam ortadan geçen bir hatta net şekilde birleşmiş.Sanki sarı bir kedinin vucud yarısı,siyah bir kedinin vucud yarısı ile birleştirilmiş ve resimdeki canlı kedi ortaya çıkmış gibi.Bu yapılanmayı ancak DNA üzerindeki ilgili genler yapabilir.Öyle ise vucudun sağ ve sol yarısındaki aynı gen ekspresyonu farklıdır.Aynı genlerin vucud yarılarında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi lokalizasyonu bu farklılığı yaratıyor olmalı.


Moleküllerin veya nesnelerin elli yapısı herhangi bir dış müdahale olmadan değiştirilemez, ancak yön pozisyonları değiştirilebilir. Sağ eldivenler veya eller her zaman R-ellidir, 180 derece döndürüldüğünde yön pozisyonları ters yönde değiştirilebilir.

R-elli DNA ve L-elli amino asitler, sağ-sol vücut kısımlarındaki hücrelerde birbirlerinin ters ayna görüntüsü pozisyonlarında olabilir. R-elli DNA ve L-elli amino asitlerin vücut hücrelerinin sağ ve sol kısımlarındaki ters ayna görüntüsü lokalizasyonu, R/L vücut homokiral asimetrik yapısının oluşturulmasını sağlayabilir. Bu model ayrıca, canlı yapıların protein sentezinde neden her zaman sol-elli amino asitlerin kullanıldığını da açıklayabilir.

1848'de Fransız kimyager Louis Pasteur, yaşam için gerekli olan bazı moleküllerin tıpkı L ve R ellerimiz gibi ayna görüntüsü formlarında bulunduğunu keşfetti. Bugün, biyolojinin bu "kiral" formlardan sadece birini seçtiğini biliyoruz: DNA, RNA ve bunların yapı taşları sağ elliyken, amino asitler ve proteinler sol ellidir. (1)

R el veya R eldiveni her zaman R elli olur ve yapısı ve elliliği değiştirilemez, ancak yön pozisyonları değiştirilebilir.

Kiraliteyi açıklarken, R/L ellerimizin kiral yapısı en sık kullanılan örneklerden biridir. Aynada, R elimizi L elimizmiş gibi görürüz, ancak gördüğümüz şey R elimizdir. R elimizin aynadaki yönü değişmiştir, ancak R ellilik değişemez. Moleküler kiralite ile çok hücreli kiralite arasındaki benzerlik en iyi R/L ellerimizle gösterilir.

Ellerimizi avuç içleri aşağı bakacak şekilde öne doğru uzatırsak, R el baş parmağı L yönünü, L baş parmağı ise R yönünü gösterir. Avuç içleri yukarı doğru açık olduğunda, R el baş parmağı R yönünü, L baş parmağı ise L yönünü gösterir. (Şekil 1) R/L el tercihi değişmez ancak yönler zıt yönde değişir. R elin palmar tarafı, baz çiftlerinin şeker-fosfat molekülleri tarafından oluşturulan DNA omurgasına bağlandığı lokalizasyona benzetilebilir. (Şekil 2)

Burada, canlılardaki zıt yönlü asimetrik homokiral yapılanmanın mekanizması açıklanmaya çalışılmıştır.

                                                              

Şekil 1. Sağ/sol eller 180 derece döndüğünde yönler zıt yönde değişiyor ancak el kullanımı değişmiyor.

                                                                     


   Şekil 2. R-el palmar tarafı ve R-El palmar tarafının ayna görüntüsü ters pozisyonu. R-el aynı düzlemde 180 derece döndüğünde, yönler değişti ancak R-ellilik değişemez.





Sol-elli(left-handed shell) ve Sağ-elli(Right-handed Shell) iki tür Deniz kabuğu vardır.Temelinde bunların sağ ve sol elimizden bir farkları yoktur.Evrim sürecinin bir aşamasında ayrı ayrı canlılar olarak yaratılmıştır.Gelişmiş canlılarda ise sağ ve sol ellerimiz gibi diğer ikili organlar da  tek bir canlıda daha fonksiyonel olarak tek bir canlı  vucud yapısında bulunurlar








Şekil 3. Bu şekilde tüm eller sağ elin avuç içi tarafıdır. Şeklin tepesindeki iki el, Sağ/Sol(R/L) vücut parçalarındaki DNA'nın ters pozisyonunda ayna görüntüsünü işaret eder.Leader strand  mavi,lagging strand ise kırmızıdır. R mavi el başparmağı ve kırmızı el başparmağı, L/R vücut parçalarındaki iplik yönlerini işaret eder ve ipliklerin yön değişimini gösterir.
Vücut parçalarının R yarısındaki hücrelerdeki R DNA'sı dikey konumda 180 derece aşağıdan yukarıya döndürüldüğünde, R el kullanımı değişemez ancak yönsellik zıt yönde değiştirilebilir. DNA strandleri, DNA yapısında birbirlerinin ters ayna görüntüsü pozisyonlarında yer alır. DNA strandlerinin  yönü de R/L vücut parçalarında zıt yönde değişmiştir. Leading strand, sağ vücut yarısında 5'-3' yönünde konumlandırılabilirse, sol  vücut yarısında 3'-5' zıt yönündedir. Protein sentezinde tek bir strand kopyalanır. mRNA öncü iplikten transkribe edildiğinde, R/L gövde yarımlarında zıt yönde konumlandırılmalıdır.
R/L gövde yarımlarında DNA'nın ayna görüntüsü ters lokalizasyonu, R/L asimetrik ayna görüntüsü homokiral gövde yapılanması yaratabilir. Bu olgu, protein sentezinde her zaman L-elli amino asitlerin kullanılmasına bir açıklama sağlayabilir.
DNA zincirleri ,DNA yapısında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi yerleşmiş olmalı.Sağ ve sol vucud yarısındaki hücrelerde DNA,genler ve L-aminoasitler birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi yerleşmiş olmaları,gelişmiş canlılarda ayna görüntüsü   homokiral vucud yapılanmasını inşa eder.Tıpkı sağ ve sol ellerimiz gibiSağ ve sol ellerimiz birbirlerinin ayna görüntüsü homokiral hafif asimetrik yapıdadır





DNA ve genlerin R/L vücut parçası hücrelerindeki konumları ve yönleri



Bir molekülün iki olası konfigürasyonu arasında tek bir moleküler elliliğin seçilmesi veya homokiralite, tüm canlı maddelerde gözlemlenir ve yaşamın kökeninde bir gizemdir. (2)

Çoğu DNA çift sarmal sağ elli; yani, baş parmağınız yukarı bakacak ve parmaklarınız baş parmağınızın etrafında kıvrılmış şekilde sağ elinizi uzatırsanız, baş parmağınız sarmalın eksenini ve parmaklarınız şeker-fosfat omurgasını temsil eder. Sadece bir DNA türü, Z-DNA, sol elli. (3)

                                                                                                     


Birkaç teori önerilmiş olmasına rağmen, LR asimetrisinin altında yatan biyofiziksel mekanizmalar, özellikle hücre kiralitesinin, hücresel düzeyde LR asimetrisinin organ asimetrisi üzerindeki rolü hala belirsizdir. (4) Çok hücreli organizmalarda, şekil, boyut ve işlev gibi hücre özellikleri morfogenez ve fizyolojik işlevlerde önemlidir. Son zamanlarda, 'hücre kiralitesi', hayvanların vücutlarında asimetriye neden olabileceği için hücresel bir özellik olarak dikkat çekmiştir. (5)
Homokiral moleküller, canlıların yapılarında her zaman R-elli DNA ve L-elli amino asitler olarak tek elli bir formdadır.

DNA zincirleri DNA yapısında birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi yerleşmiş olmalı.Sağ ve sol vucud yarılarındaki hücrelerde ise DNA,genler ve L-aminoasitler birbirlerinin ayna görüntüsünün tersi yerleşmiş olmaları,gelişmiş canlılarda ayna görüntüsü   homokiral vucud yapılanmasını inşa eder.Tıpkı sağ ve sol ellerimiz gibi.Sağ ve sol ellerimiz birbirlerinin ayna görüntüsü şeklind3 homokiral tam simetrik olmayan bir yapıdadır.
Canlılardaki en önemli yapı taşları L-amino asitler ve proteinlerdir. Bunlar, vücudu DNA gen ifadesine göre oluştururlar. R/L-vücut parçalarının hücre çekirdeklerindeki DNA ve L-amino asitlerin konumu ve yönelimi, birbirlerinin ters ayna görüntüsü konumunda olabilir. (Şekil 3) DNA, R- gövde yarısında R-elli-R-yönlü ise, L- gövde yarısındaki 180 derecelik dönüş nedeniyle R-elli ve L-yönlü konumlandırılmış olabilir. Bu konum ve yönelimde, aynı gen ifadesi vücudun R/L gövde kısımlarında biraz farklı olabilir. Bu yönelim ve konum modeli, R/L asimetrik homokiral gövde yapısını oluşturabilir.

                                                       

Şekil 4. İnsan vücudundaki organ ve hücrelerin bilateral homokiral konumları. Canlılardaki her şey R-elli DNA ve L-elli proteinler tarafından inşa edilmiştir. Kırmızı oklar, vücut parçalarının R-yarısındaki organların yönünü sembolize eder. Tüm organlar R-vücut parçasında R-elli - L-yönlüdür ve L-vücut parçasında L-elli ve R-yönlü olmalıdır.
R/L vücut parçalarındaki tüm ikili organlar, tıpkı ellerimiz gibi homokiral yapılar olmalıdır. R/L vücut parçalarında birbirlerinin ayna görüntüsü olarak konumlandırılmışlardır. Organların yönü ve konumu, bulundukları vücut parçası yönünün tersidir. R-böbrek L-yönüne, L-böbrek ise R-yönüne işaret eder. R/L vücut parçalarındaki hücrelerin olası yönü de bu şekilde gösterilmiştir. R-beyin vücudun L-yarısını kontrol ederken, L-beyin diğer tarafı kontrol eder. Bu konum düzeni R/L beyinler arasında bir kutupluluk farkı yaratabilir ve beynin işlevini kolaylaştırabilir. R/L vücut parçalarındaki tüm genlerin ve L-amino asitlerin ters ayna görüntüsü konumlandırması, birbirinin ayna görüntüsü olarak homokiral bir vücut yapısı yaratabilir. Çift yönlü zıt homokiral yapılandırma, gelişmiş canlılığın temel bir kuralı olabilir.




İnsan vücudu anatomik olarak vücudun sağ/sol yarısının tam orta hatta birleştiği bilateral bir yapı olarak görünür. Sağ/sol eller homokiral yapılardır ancak sağ/sol beyin yarımküreleri, gözler, akciğerler, böbrekler, testisler, yumurtalıklar ve ayaklar da homokiraldir. Sağ/sol vücut yarım parçaları tıpkı sol/sağ ellerimiz gibi birbirlerinin homokiral ayna görüntüleridir ancak tamamen simetrik değildir. Sağ/sol vücut parçalarındaki tek organlar hariç tüm hücreler, dokular ve organlar ellerimiz gibi birbirlerinin homokiral ayna görüntüsünde yapılandırılmış olmalıdır. Şekil 4. Karaciğer ve dalak gibi tek yapılı organlar için özel genler olabilir.


Etiketler: ,