30 Ocak 2013 Çarşamba

Kolesterol ve Sağlıkla İlişkisi Nedir? Suçlu sadece kolesterolmü?


Kolesterol ve Sağlıkla İlişkisi Nedir? Suçlu sadece kolesterolmü?









 



Kolesterol ve Sağlıkla İlişkisi Nedir?



Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur





Vücut kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu....), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar. Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum... gibi maddeler de birikir.





Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum... gibi maddeler de birikir. Toplumda arteriyoskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır.Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek... gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar.Kolesterol hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin; kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.





İyi kolesterol-Kötü kolesterol



Kolesterol, yağımsı bir maddedir. Normal koşullarda, yağ suyun içinde çözünmez. Kolesterol de su özelliklerini taşıyan kanda normal koşullarda çözünmez. Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir (paket edilir). Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir.



Değişik tipte lipoproteinler vardır:1.LDL (low density lipoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein): Kötü huylu kolesteroldür.2.HDL (high density lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein): İyi huylu kolesteroldür.HDL ve LDL kolesterolden başka lipoproteinler de vardır.Yağ metabolizması bozukluğu olan hastaların yaptırdığı diğer bir kan incelemesi de trigliserid ölçümüdür. Trigliserid de kolesterol gibi kanda çözünen bir yağdır. Kan trigliserid düzeyi ile arteriyoskleroz arasındaki ilişki kolesterol kadar belirgin değildir.



 











Yüksek kolesterol nedir?



Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risk taşır. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir.



20 yaşın üzerinde Kan kolesterol düzeyi



200 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.



200-239 mg/dl arası sınırda yüksek tir.



240 mg/dl'nin üstü ise yüksektir.



Kan LDL-kolesterol düzeyi



130 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.



130-159 mg/dl arası sınırda yüksek tir. Kan HDL-kolesterol düzeyi



35 mg/dl'nin altı düşüktür.



Kanda Kolesterol >200 mg/dl



veya LDL-kolesterol>130 mg/dl



veya HDL-kolesterol <35 mg/dl İSE >RİSK FAZLADIR






HDL-kolesterol yükseldikçe risk azalır. Ortalama HDL-kolesterol düzeyi kadında 55 mg/dl ve erkekte 45 mg/dl dir yani kadınlar bu yönden daha şanslıdır.











Kan trigliserid ölçümüne göre sınıflandırma



 



< 200 mg/dl ----> Normal



200-400 mg/dl ----> Sınırda yüksek



400-1000 mg/dl ----> Yüksek



> 1000 mg/dl ----> Çok yüksek








 



Kanda kolesterolün yüksek olması bir yağ metabolizması bozukluğudur. Yağ metabolizması bozukluğundan şüphe edilen bir hastada yapılması gereken kan alınarak öncelikle kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid düzeyi ölçülmesidir. Tedaviye karar vermeden önce bu değerler en az 2 kere ölçülmelidir.Tedavi düzenlenirken öncelikle LDL-kolesterol düzeyleri temel alınmalıdır.





Kolesterol niye yükselir?



Kanda kolesterol düzeyini etkileyen çok sayıda faktör vardır. Bu faktörlerin bazıları önlenebilir niteliktedir. Bunlardan bazıları:




1.Kalıtımsal Faktörler


2.Gıdalar



3.Şişmanlık



4.Stres



gibi faktörler kolesterolü ve kötü huylu kolesterolü yükseltir.Düzenli egzersiz iyi huylu kolesterolü yükseltir ve kötü huylu kolesterolü azaltır.60-65 yaşa kadar yaşla birlikte kolesterol düzeyi artar. Kadınlarda menopozdan sonra kolesterol düzeyi artar.



  



Kolesterol yükselmesine yol açan hastalıklar



Bazı hastalıklarda kolesterol düzeyi yükselir. Bu hastalıkları ikiye ayırarak incelemek mümkündür:



1.Kalıtsal yağ metabolizması hastalıkları



A.Hipotiroidi: Tiroid bezinin yetersiz çalışması.



B.Karaciğer hastalıkları



C.Nefrit: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları



D.Şeker hastalığı



E.Şişmanlık



F.Bazı ilaçlar



2.Diğer hastalıklar











Kolesterolün önemi nedir?



Kalp ve damar hastalıkları Türkiye'de ve diğer ülkelerde ölüm ve kalıcı sakatlıklara yol açan yaygın sorunlardır. Türkiye de 6 milyon kişide kan kolesterol düzeyi sınırda yüksek (200-239 mg/dl) ve 2 milyon kişide yüksektir (240 mg/dl). Gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları ilk sıradadır ve yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi sorunların düzeltilmesi ile bu ölümler önlenebilir veya geciktirilebilir.










 Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü kalp ve damar hastalıklarını 1 numaralı insanlık düşmanı ilan etmiştir.Kalp ve damar hastalıklarını kolaylaştıran faktörlere kardiyovasküler risk faktörleri adı verilir. Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risktir ve kolesterol yüksekliği bir kardiyovasküler risk faktörüdür. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.


  Kardiyovasküler Risk Faktörleri



Kolesterolü yüksek hastalarda, kardiyovasküler risk faktörlerinin değerlendirilmesi ve mümkünse değiştirilmesi, tedavinin temel noktalarından birisidir. Kolesterolü yüksek hastalarda, kolesterol yüksekliği dışındaki kardiyovasküler risk faktörlerine de sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörlerinin düzeltilmesi ile kardiyovasküler kalıcı hasar ve ölüm riski kesin olarak azaltılır. Aşağıda kardiyovasküler risk faktörleri özetlenmiştir:









Hipertansiyon



Lipid (yağ) metabolizması bozukluğu, Kolesterol yüksekliği



Sigara Diyabetes mellitus (şeker hastalığı)



Şişmanlık



Fiziksel aktivite azlığı ve sedanter yaşam



Yüksek hematokrit (kanda çok fazla hücre bulunması)



Artmış trombojenik faktörler (kanı pıhtılaştıran faktörler )



İleri yaş



Erkek cinsiyet



Aile öyküsü



Tip A kişilik yapısı (mükemmeliyetçi, obsesif hırslı ve gergin kişilik)



Östrojen eksikliği



Alkol yoksunluğu (alkol bağımlılığı)



Fibrinojen yüksekliği



Ürik asit yüksekliği



Lipoprotein (a)



Belirgin beyin, kalp, böbrek veya damar hastalığı





Hipertansiyon, her yaş, cins, ırk için önemli bir kardiyovasküler risk faktörüdür ve hem büyük hem küçük tansiyonun yükseldikçe kardiyovasküler risk artmaktadır. Hipertansiyon tedavisi ile kardiyovasküler risk azalmaktadır.


   Lipid (yağ) metabolizması bozuklukları, majör ve düzeltilebilir kardiyovasküler risk faktörlerinden birisidir. Yapılan tüm büyük çalışmalarda serum kolesterol düzeyi ile kardiyovasküler risk arasındaki ilişki gösterilmiştir. HDL-kolesterolün düşüklüğü de bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Diyetin kolesterol içeriği ile kardiyovasküler risk arasında da doğrudan ilişki vardır.






   



Şişmanlık ile koroner arter hastalığı arasındaki ilişki birçok çalışmada gösterilmiştir. Ancak şişman hastalarda, hipertansiyon, fiziksel aktivite azlığı, diyabetes mellitus (şeker hastalığı) ve lipid metabolizması gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerine da daha sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörler, şişmanlığın bağımsız etkisini maskeleyebilir 



Günümüzde şişmanlık tanım ve sınıflandırmasında beden kitle indeksi kullanılmaktadır.Beden kitle indeksi=Beden ağırlığı(kg)/Boy(m)2 formülü ile hesaplanır.Örneğin vücut ağırlığı 85 kg, boyu 1.74 m olan bir insanda;Beden kitle indeksi=85/1.74x1.74=28 dir.Beden kitle indeksine göre kilo durumu aşağıda özetlenmiştir.<18.5 Zayıf18.5-24.9 Normal (sağlıklı)25-29.9 Fazla kilolu (gürbüz)30-39.9 Şişman>40 Tehlikeli şişmanYukarıdaki örnekteki kişi gürbüzdür.






   



Yetersiz egzersiz kardiyovasküler riski arttırır. Öte yandan sedanter yaşam, kan şekeri, kolesterol ve kan basıncı kontrolunu zorlaştırır. Düzenli egzersiz yapanlarda, koroner arter hastalığı riski de azalır.Diyabetes mellitus (şeker hastalığı) iyi bilinen bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Ayrıca diyabetik hastalarda lipid (yağ) metabolizmasi bozuklukları, hipertansiyon, şişmanlık gibi diğer kardiyovasküler risk faktörleri de sıktır.



Sigara, koroner arter hastalığı sıklığını arttırdığı gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerinin etkisini de arttırır. Sigara içimi, Türkiye'deki en önemli sağlık problemlerinden birisidir ve ne yazık ki kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Sigaranın bırakılması ile koroner arter hastalığı riski azalır ve bu azalma 12 ay sonra en belirgin hale gelir.



Tip A kişiliğine sahip kişiler, mükemmeliyetçi, obsesif, hırslı ve gergin bir özellik sergilerler.



Yüksek kolesterolün vücuda verdiği zararlar



Kanda aşırı miktarda bulunan kolesterol yavaş yavaş (yıllar içinde) damar duvarında birikir. Bu birikim sonucu o damarda daralma, tıkanma ortaya çıkar. Bu durum bir su borusunda pisliklerin birikmesine benzetilebilir. Kolesterol hangi damarda birikmişse o damarla ilişkili sorunlar ve hastalıklar ortaya çıkar.










Kolesterol yüksekliğinde belirti ve bulgular çoğu zaman ani kolesterol yükselmesine bağlı değildir, uzun süreli kolesterol yüksekliğinin damar duvarında kolesterol birikmesine yol açmasının sonucudur. Yani kolesterolünüz şu andaki değerinin 2-3 katına yükselse ve 3-4 saat yüksek kalsa size bir zararı olmaz. 



Asıl sorun sizde daha önce uzun süreli kolesterol yüksekliği olmasıdır.Kalbi besleyen damarlarda (koroner arter) kolesterol birikimi bu damarlarda tıkanma ve daralmanın sonucu göğüs ağrısı, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi sorunlara neden olur. Bunların sonucu hasta koroner by pass ameliyatı (cerrahi olarak darlığın ortadan kaldırılması) veya anjiyoplasti (balonla daralmış koroner arterin genişletilmesi) işlemine ihtiyaç duyabilir.



Beyini besleyen boyun damarlarında kolesterol birikimi olması felçlere, konuşma bozukluklarına, dengesiz yürümeye, bilinç kaybına yol açar.Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.Ana atardamarda (aort) kolesterol birikimi de tehlikelidir. Buradan kopan kolesterol birikintileri daha küçük damarları tıkayarak çok değişik sorunlara yol açabilirler: Bağırsağı besleyen damarları tıkayarak bağırsak ölümüne, göz damarlarını tıkayarak körlüğe, bacak damarlarını tıkayarak gangrene... yol açabilirler.



Kolesterol yüksekliğine bağlı sorunlar ortaya çıktığı zaman hasta geç kalmış olabilir; bu nedenle kolesterol yüksekliğini önlemek, yükselmişse düşürmek çok önemlidir.



Kolesterol-yüksek tansiyon ilişkisi



Kolesterol ve yüksek tansiyon arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Yani kolesterol yüksekliği yüksek tansiyona, yüksek tansiyon kolesterol yüksekliğine yol açmaz. Ancak ikisinin hedefi ve zarar verdiği organ aynıdır: Kan damarları. Yüksek tansiyon kan damarındaki basıncı yükselterek aşınma, yırtılmalara neden olur.



Bu durum su borusu içindeki basıncın artmasına bağlı sorunlara benzetilebilir. Yüksek kolesterol de damar duvarında kolesterol birikimine yol açarak damarlarda daralma, tıkanmalara yol açar. Yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliği kan damarına diğerinin verdiği zararın şiddetini arttırır ve ortaya çıkmasını çabuklaştırır. Bu nedenle hem kolesterol yüksekliği hem de yüksek tansiyon tedavi edilmelidir.





 



Yazar: Prof. Dr. Tekin Akpolat






*******************************************************************************************************************************************************






SUÇLU SADECE KOLESTEROLMÜ?


Prof.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU





Sorun damar sertliğini önleme oldu mu masaya hemen “kolesterol problemi” getirilir.





Peki bu ne kadar doğru bir yaklaşımdır? Kolesterol meselesine akılcı bir bakış açısı geliştirmek istiyorsanız laf kalabalığını ve lüzumsuz tartışmaları bir tarafa bırakıp sürece başka bir pencereden bakmanız, çok yönlü ve analitik bir bakış açısı geliştirip gelişebilecek zararlara geniş ufuklu bir yaklaşım yapmanız lazım.


Böyle bir yaklaşım kesinlikle zorunlu. Zira kalp –veya beyin- damarlarımıza zarar verecek olan tek zararlı sadece aşırı kolesterol yükü değil.

Kalp damar hastalıkları çok sayıda değişken faktörün bir araya gelerek oluşturduğu ve bu faktörlerin sayısı arttıkça riskin katlanarak büyüdüğü biyolojik süreçlerin bir sonucu. Mesela sadece kolesterolünüz yüksekse pek korkmayın. Ama hem LDL kolesterolünüz yüksek, hem HDL kolesterolünüz (iyi kolesterol/çöpçü kolesterol) düşükse “bir dakika ne oluyor?” deyin. Sigara içen biriyseniz bu değişimleri çok ama çok daha fazla ciddiye alın ama burada da ön sıraya hemen kolesterol dengesizliğinizi değil, sigara içme sorununuzu yerleştirin.


Ve lütfen kolesterol hapı ile kolesterolünüzü düşürüp sigaranızı içmeye devam etmeyin! Ya da sigara içmeye, göbek büyütmeye, tembel bir hayatta ısrar edip yüksek tansiyonunuzu ve şekerinizi ciddiye almamaya devam edecekseniz kolesterol hapı yutma zahmetine filan girmeyin! Boşuna gayrettir!




ÖZETLE: KALP DAMAR SORUNU ÇOK YÖNLÜ YAKLAŞIM İSTER





Anlatmak istediğim şey şu: Kolesterolsüz bir hayat mümkün değil. Hücrelerimizin dolayısıyla bünyemizin varlığı ve sağlığını önemli ölçüde borçlu olduğumuz moleküllerin en başında kolesterol var. Kolesterol olmadan ürememiz mümkün değil. Neslimiz bile kuruyabiliyor!





Ne var ki kolesterolün fazlalığı da üzerinde durulması gereken “ne oluyor?” sorusunu aklımıza getirmesi gereken mühim bir değişim ama kalp damar hastalıklarının da –beyin damar hastalıklarının da- tek sebebi kanda LDL kolesterolün artışı değil.





ÇOKLU RİSK DURUMU





Kolesterolü (toplam) 300’den yüksek, kötü kolesterolü (LDL) 200’den fazla, iyi kolesterolü (HDL) 40’dan az olan herkesin “bir Dakka, ne oluyor?” demesi lazım.





Hele bir de trigliseridi yüksek ve/veya kan şekeri/insülini fazla ve/veya göbeği geniş ve/veya sigara tutkusu söz konusu ise… Yani “çoklu bir risk durumu” söz konusu olduğunda… Yoksa tek başına kolesterol yüksekliğine takılıp kalmayın. Ya da sadece kolesterolünüzü düşürüp diğerlerini ciddiye almanın hatasına düşmeyin. Düzenli egzersiz yapan, sağlıklı, fit, formda, keyifli, huzurlu biriyseniz ve kolesterol değerleriniz çok fazla yükselmemişse bence korkmanıza pek gerek yok. Yeter ki sigara içmeyin. Yeter ki hareket edin. Yeter ki insülin direnci tuzağına düşüp göbek büyütmeyin. Yeter ki trigliseridiniz ve kan şekerinizi dikkatle izleyin.





VE NETİCE: ÇÖZÜM ANALİTİK YAKLAŞIM





Kalp ve damar sağlığı sorununa ne “Yüksek kolesterol görüldüğü yerde düşürülmeli!” deyip size hemen ilaç önerip diğer risk faktörlerini görmezden gelenlere, ne de “kolesterolünüzü 500’lere yükselse bile mühim değil, keyfinizi bozmayın. İstediğiniz kadar doymuş yağ yiyin ve kanınız tıka basa kolesterol kaynasa da endişe duymayın” diyenlere itibar etmeyin.Sorunun çözümü burada da –sağlığın diğer alanlarında olduğu gibi- kişiye özel bir “risk analizi” yapmak, sonra da “ÇOKLU VE AKILCI ÇÖZÜMLER ÜRETMEK”ten geçiyor. Benim kanaatim budur.





ŞEKER-İNSÜLİN DENGENİZ NE DURUMDA





Kalp damar hastalığı sorununa risk analizi yaparak yaklaşmanın başka daha pek çok detayı var. Mesela mı? Hem kolesterol sorununuz var, hem de kan şekeriniz yüksekse hatta çok şekerinizin yüksek olmasına bile gerek yok; insülin direnci veya gizli şekeri olan biriyseniz de kalbiniz üzerinde çok ama çok daha fazla yoğunlaşın.




BUNLARA DİKKAT





Bunu kolesterolünüz normal olsa bile yapın. Çünkü yüksek kan şekeri/insülinin varlığı, fazla miktarda LDL ve azalmış HDL ile birlikte olduğunda kalp damar hastası olma ihtimaliniz ikiye değil, yirmi ikiye katlanabilir. Yine aşırı şeker yükü normal düzeydeki kolesterolün bile yapısını bozup onu “damar tıkayan kolesterol” haline çevirebilir. Unutmayın: Kandaki aşırı şeker yoğunluğu kolesterolün yapısını bozup onu “damar tıkayıcı/plak yapıcı” yani “atorejen” bir molekül haline getiriyor. İnsülinin fazlası ise damar duvarının yapısını bozup damar içi yüzeye (endotel) zarar veren iltihabi süreçleri harekete geçiriyor.











YÜKSEK TRİGLİSERİD VE HİPERTANSİYON PAS GEÇİLMEMELİ





BİR başka önemli kan yağımız trigliseridi ve de hipertansiyon problemini de lütfen yabana atmayın. Hem kolesterolünüz hem trigliseridiniz yüksekse bu ikili değişimi daha da ciddiye alın. Hele bir de bunlara ek olarak iyi kolesterol HDL’niz düşükse riskinizi ikiye değil, 102’ye katlayın. Unutmayın: Trigliseridi 400’den yüksek olan herkesin kalp riski vardır ve bu risk kolesterol artışı kadar anlamlıdır. Aşırı trigliserid yükü de kolesterolün yapısını bozup plak oluşumunu tetikleyebilen olumsuz bir gelişme.







YÜKSEKSE DÜŞÜRÜLMELİ





Kısacası kalp damar hastalıklarını önlemenin ya da tedavi etmenin yolu sadece kolesterol problemini çözmekten geçmiyor.


Kolesterol seviyelerinizi haplarla 100’ün altına indirseniz bile kan şekeri yüksek, insülini fazla, göbeği büyük, trigliseridi aşırı yüklü veya sigara içen biriyseniz kalp damar hastası olma ihtimaliniz hala çok yüksek olabilir. Hipertansiyon da çok etkili bir diğer risk faktörü. Onu da yüksekse düşürmek makul rakamlara getirmek şart!


 Dr.Osman Müftüoğlu














Etiketler:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa